Silivrili çiftçilerin tohumluk arpa sevinci devam ediyor
Silivri Belediyesi tarafından Çeltik, Yolçatı ve Seymen mahallelerinde düzenlenen Yerli ve Milli Tohumluk Arpa Dağıtım Törenleri ile 225 çiftçiye 900 bin TL değerindeki 45 ton tohumluk arpa dağıtıldı. Çiftçiler bu ürünlerle 2 bin 250 dönüm araziye ekim yapabilecek.
Silivri Belediyesi, “Çiftçilerimize 20 Milyon TL Tohum Desteği Projesi” kapsamında kendi arazilerinde yetiştirdiği yerli, milli ve sertifikalı tohumluk arpalarI ilçede üreticilik yapan çiftçilere hediye etmeye devam ediyor. Silivri Belediyesi tarafından Çeltik, Yolçatı ve Seymen mahallelerinde düzenlenen Yerli ve Milli Tohumluk Arpa Dağıtım Törenleri ile 225 çiftçiye 900 bin TL değerindeki 45 ton tohumluk arpa dağıtıldı. Çiftçiler bu ürünlerle 2 bin 250 dönüm araziye ekim yapabilecek. Ürünlerini teslim alan çiftçiler destekten duydukları memnuniyeti dile getirerek Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’a teşekkür etti. Silivri Belediyesinin bu yıl dağıttığı tohumlarla ilçede yaklaşık 30 bin dönüm arazi yerli, milli ve sertifikalı tohumluk arpa ile buluşacak. Ayrıca tohumluk arpaların systiva ile ilaçlanmasını sağlayan Silivri Belediyesi hem tohumun kalitesini artıracak hem de çiftçileri 1 milyon TL’lik ilaçlama maliyetinden kurtarmış olacak.
DEMİR: “BAŞIN DÜŞTÜ MÜ DARA VOLKAN BAŞKANI ARA!”
Çeltik’te düzenlenen törende konuşan Çeltik Mahallesi Muhtarı Behzat Demir, “Silivri Belediyesi her yıl saman, tohumluk arpa, silaj gibi birçok ürünün dağıtımını yapıyor. Hayvan gübrelerini ahırlardan alıp tarlalara dağıtıyor. Meşhur bir laf var onu Başkan Yılmaz’a uyarladım; ‘Başın düştü mü dara Volkan Başkanı ara!’ Başkanımıza bu destekler için çok teşekkür ederim.” dedi.
AKTAŞ: “BAŞKANIMIZ KÖYLÜMÜZ ADINA NE İSTESEK YARDIMCI OLUYOR”
Yolçatı’daki törende konuşan Yolçatı Mahallesi Muhtarı Samet Aktaş, “Değerli Başkanımız Volkan Yılmaz ile 2019 yılından beri birlikte çalışıyoruz. Köylümüz adına ne istesek yardımcı oluyor. Hayvancılarımıza ve çiftçilerimize yönelik desteklerden dolayı kendisine teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
GENÇA: “DESTEKLER HER GEÇEN GÜN ARTARAK DEVAM EDİYOR”
Seymen’deki törende konuşan Seymen Mahallesi Muhtarı Bahattin Gença, “Başkanımız Volkan Yılmaz 4 yıldır bu destekleri geleneksel hale getirdi. Saman, tohumluk arpa, ayçiçek tohumu, her haneye ayçiçek yağı gibi çok güzel destekler veriyor. Üstelik bu destekler her geçen gün artırıyor. Şu an her bir köylümüze en az 5 bin TL’lik saman ve tohumluk arpa dağıtımı yapılıyor. Tarım ve hayvancılığa yaptığı desteklerin yanında Seymen’de bulunan ve daha önce hiç asfalt görmeyen 3.000 metre yolumuzun 2.200 metresi asfaltlandı. Hem köylülerim hem de şansım adına kendisine teşekkür ederim.” diye konuştu.
YILMAZ: “SİLİVRİ BELEDİYESİ İSTANBUL’UN EN BÜYÜK ÇİFTÇİSİDİR”
Törenlerde konuşan Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, “Artık geleneksel hale gelen yerli, milli ve sertifikalı tohumluk arpaların dağıtımı için bir aradayız. Göreve geldiğimiz ilk günden beri yerli tohuma, Türk tohumculuğuna katkı sunmak için çalışıyoruz. Tarımda, sanayide, savunmada, ekonomide, kısaca her şeyde kendi kendimize yetebilmeliyiz. Biz önümüzdeki yüzyılın Türkiye Yüzyılı olması gerektiğini söylüyoruz. Bunun altını dolduracak yegâne unsurun da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi çok çalışmak olduğunu biliyoruz. Göreve geldiğimizden beri Silivri’nin yalnızca sahilinden, çarşı meydanından ibaret olmadığını söylüyoruz. Çünkü biliyoruz ki Silivri’yi bu anlayışla yönetmek bu topraklara ihanet etmek demek. Göreve geldiğimizde Silivri Belediyesinin ekilmeyen dikilmeyen, kim tarafından ekildiği belli olmayan, bir kısmı da kirasız bir şekilde eşe, dosta, partiliye ektirilen arazileri vardı. Bu iş böyle devam etmeyecek dedik. Silivri Belediyesi olarak biz bu arazilere el koyacak ve ekecek, dikeceğiz dedik. Bana yapma başkan dengeleri değiştirirsin, insanları küstürürsün dediler. Biz dedik ki doğru bir iş yapıyoruz. Belki 10-20 kişi küsecek ama Silivri’de yaşayan 200 bin kişi mutlu olacak dedik. Bizim pozisyonumuz hiçbir zaman kişilere, şahıslara, gruplara göre olmadı. Bizim pozisyonumuz hep halkımıza göre, Silivri’de yaşayan vatandaşlarımıza göre oldu. Bu düşünceden hareketle 300 dönüm ile bir üretim seferberliği başlattık. Bu yolculuğa başlarken ‘Bu senin görevin değil, başaramazsın, belediye hantal bir yapıdır ve belediye eliyle bu iş yapılmaz’ dediler. Bütün bunları söyleyenler bizi takdir etmeseler de talit etmeye başladılar. Bakın bugün 4.000 dönüm arazide üretim yapıyoruz. Silivri Belediyesi bugün İstanbul’un en büyük çiftçisi konumunda. Yaptığımız çalışmalardan elde ettiğimiz saman, silajlık mısır, yem bezelyesi, ayçiçek tohumu ve ayçiçek yağı gibi ürünleri Silivrili hemşehrilerimizle paylaşıyoruz. Hayvancılarımızın aşı ücretlerini 2 yıldır Silivri Belediyesi olarak biz karşılıyoruz. Belediyemizin envanterine kazandırdığımız katı gübre serpme makinesi ile ahır gübrelerinizi alıyor ve ücretsiz bir şekilde tarlalarınıza taban gübresi olarak dağıtıyoruz. Bu yıl 1.000 ton tohumluk arpa ürettik. Bu 1.000 ton tohumluk arpanın 600 tonunu çiftçilerimizle paylaşıyoruz. Ayrıca bu tohumları systiva ile ilaçladık ve bu sayede çiftçilerimizi 1 milyon TL’lik ilaçlama maliyetinden de kurtarmış oluyoruz. Sırf 30 bin dönüm arazi bu tohumlarla ekilmiş olacak. Bakın, dünyada ekilen tahılların yüzde 35’i sertifikalı tohumla ekiliyor. Sertifikalı ürün demek her türlü tetkikten geçmiş, ilaçlanmış, rekoltesi yüksek ürün demek. Türkiye’de sertifikalı ürün ekilme oranı kaç biliyor musunuz? Yüzde 8. Silivri’de ise yüzde 85. Bu rakam Silivri Belediyesinin yaptığı çalışmalar sayesinde bu seviyelere geldi. Ben Tarımsal Hizmetler Müdürlüğündeki tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Türk tarımı yerli uçak kadar, yerli İHA’lar, SİHA’lar kadar önemli. Bu nedenle hem çiftçilerimize destek olmaya hem de Türk tohumculuğuna, Türk ıslahçılığına omuz vermeye devam edeceğiz.” dedi.
“İSTANBULLU ANTALYA’DAN GELEN DOMATESİ YİYORSA BU BİZİM AYIBIMIZ”
Silivri’de daha çok üretmeye ihtiyaç olduğunu vurgulayan Başkan Yılmaz, “İstanbul’da ve hatta Silivri’de dahi 700 km uzaklıktan, Antalya’dan gelen salatalık, domates tüketiliyor. Bu bizim ayıbımız. Ondan sonra pahalılıktan ve pazardaki fiyatlardan şikâyet ediyoruz. Esasında bu konuda en son şikâyet etmesi gerekenlerden biri de biziz. Bağcılar’da oturan, Güngören’de oturan vatandaşımız ise Arnavutköy’de, Çatalca’da, Şile’de, Silivri’de, Büyükçekmece’de yaşayan vatandaşımız niye üretmiyor, niye bu ürünleri 2 saat sonra bizim pazarımıza daha uygun fiyata getirmiyor diye şikâyet edebilirler. Biz bu dertleri bertaraf edecek güce, kudrete ve bilgi birikime sahibiz. Katma değeri yüksek ürünler üretmeliyiz. Aile işletmelerini çoğaltmalı ve kooperatifçilik anlayışını yaygınlaştırmalıyız. 20 milyon nüfusu olan İstanbul’un gıda ambarı olabiliriz. Bu, bizden sonraki nesillere, çocuklarımıza olan sorumluluğumuzdur.” ifadelerini kullandı.
“TURİZM MASTER PLANI KONUSUNDA ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜYORUZ”
Silivri’nin bir turizm master planı ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Başkan Volkan Yılmaz, “Bizler tarımın yanına doğa turizminin de çok rahat eklemleneceği bir coğrafyada yaşıyoruz. Birçok mahallemizde butik oteller olmalı ve İstanbul’da yaşayan vatandaşlarımız bunaldığında gelip hafta sonunu bu otellerde geçirmeli. Silivri’ye çok düşük imarlı turizm tesislerinin yapılması lazım. Bu çalışma hem insanlarımıza nefes aldıracak alanlar kazandırır hem de bölge ekonomisine katkı sunar. Bu otellerde Silivri’de yetişen ürünler servis edilir. Silivri’ye gelenler dönüşte eriştesini, bulgurunu, kışlık turşusunu buradaki köy pazarlarından alır. Bu nedenle Silivri’nin bir master turizm planına ihtiyacı var. Ancak bunun önünde bir engel var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na da anlattım ancak ya dinlemiyorlar ya da anlamak istemiyorlar. Bakın buraya bir yatırımcı gelse ve bir butik otel ya da doğa oteli yapmak istiyorum dese ona önerebileceğimiz arsa yok. Çünkü turizm imarlı bir yerimiz yok. İBB’nin, tarımsal işlevini yitirmiş marjinal arazilerimiz ve orman kenarındaki arazilerimiz için bir turizm master planı yapması ve turizm yatırımcısını Çatalca’ya, Silivri’ye, Şile’ye, Arnavutköy’e, Büyükçekmece’ye teşvik etmesi gerekiyor. İBB meclisinde bunu yineleyeceğiz. Olmazsa, Kültür ve Turizm Bakanlığımız ile bu konuyu görüştük. Bu konunun üzerine çalışmalarımız var. Biz, ilçemizin doğasını kirletmeden Silivri’nin gelişebileceğini, huzurunun, refahının ve milli gelirinin artabileceğini düşünüyoruz. Bunu gerçekleştirebilecek potansiyele fazlasıyla sahibiz.” diye konuştu.
“ALIM GARANTİLİ AİLE HAYVANCILIĞI PROJESİ ÜZERİNE ÇALIŞIYORUZ”
Silivri’ye bir mezbaha yapılması konusundaki çağrısını yineleyen Başkan Yılmaz, “Seçimlerden önce köyleri gezerken hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımız yoğun bir şekilde bizden canlı hayvan pazarı talep ettiler. Çünkü aracılara hayvanlarını eksik fiyata satıyorlardı. Biz de göreve geldikten sonra İstanbul’da belediye eliyle yürütülen ilk ve tek canlı hayvan pazarını hizmete açtık. Modern, donanımlı ve hijyenik bir canlı hayvan pazarı oldu. Biz hayvancılarımızın istediğini yaptık ancak kendilerini orada göremiyoruz. Sebebini sorduğumuzda da bize ‘Başkanım orada bir mezbaha olmadığı için hayvanlarımızı değerinde satamıyoruz. O nedenle hayvanlarımızı oraya getirmektense ahırımızdan satıyoruz’ diyorlar. Eskiden Fener’de, Değirmenköy’de, Selimpaşa’da, Celaliye’de, Kamiloba’da, Ortaköy’de ve Kavaklı’da mezbahalarımız vardı. Şu an ise İstanbul’da hayvancılığın en fazla yapıldığı ilçe Silivri iken en yakın mezbaha Esenyurt’ta. Şimdi ‘Başkanım canlı hayvan pazarını yaptın, mezbahayı da yapıver’ diyebilirsiniz. Ancak şöyle bir sıkıntı var; mezbaha yapma görev yetki ve sorumluluğu İBB’de. İBB Başkanı İmamoğlu’na Silivri’deki bir tohum dağıtım töreninde söyledim. Gelin tıpkı kreşlerde olduğu gibi size bu canlı hayvan pazarının yanında bir arsa tahsis edelim ve buraya hayvancılarımız için bir mezbaha yapın dedim. Yapın oy da alkış da sizin olsun, mezbaha ise halkın olsun dedim. Ne dediler? Cevap vermediler. O zaman görev yetki ve sorumluluğu bize verin buraya mezbahayı biz yapalım dedik, yine cevap vermediler. Hiçbir şey söylenmiyorsa siz ne anlarsınız? Köylü ve çiftçi bunların umurlarında değil, bunu anlarsınız. Ama hiç merak etmeyin; bu kardeşiniz, bu evladınız cevap vermeseler de o mezbahayı Silivri’ye yapacak. Geçtiğimiz günlerde Et ve Balık Kurumunun Genel Müdürünü Silivri’ye davet ettim. Kendisi aynı zamanda Tarım Bakanımızın da danışmanı. Ankara’dan geldiler. Kendileriyle alım garantili aile hayvancılığı projesi üzerine çalışıyoruz. Siz hayvancılık yapacaksınız, üreteceksiniz; Et ve Balık Kurumu da alım garantisiyle sizinle sözleşme yapacak, destek verecek, önden yemini verecek. Belki hayvanlarınızı temin edecek ve bunu kredilendirecek, uzun vadeye yayacak. İnşallah bu bölgede et entegre tesislerinin, depolama tesislerinin, hayvan pazarının, kurban kesim yerinin ve mezbahanın olduğu dev bir tesisin projesini önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağız. Biz minderden kaçmayacağız. Laf değil; hizmet üretmeye, eser üretmeye devam edeceğiz.” dedi.
“YUNANİSTAN’A MI ASFALT DÖKÜYORSUN KARDEŞİM?”
İBB’nin Seymen’deki Örnek Köy Projesi hakkında açıklamalarda bulunan Başkan Yılmaz, “İBB, Seymen’de bir örnek köy projesi başlattı. Hatta İstanbul’daki tüm köyleri örnek köy haline getireceklerini söylediler. Bakın bizim Silivri’de 18 tane köyümüz var. İBB Başkanı İmamoğlu göreve geleli 4,5 yıl oldu daha bir Örnek Köy Projesinin ne olduğunu anlatamadılar ve projeyi tamamlayamadılar. Peki, İstanbul’daki bütün köyleri nasıl örnek köy haline getireceksiniz? Kaç sene lazım size 450 sene mi? Bakın bu proje bize geldiğinde dedik ki köyde olması gereken bütün altyapıları ve üstyapıları yapın. İkincisi köydeki eğitime destek vermeniz gerek dedik; kütüphane, çocuklara etüt merkez, hanımefendiler mahalle evleri vb. Üçüncüsü üretim noktasında Seymen’deki çiçek kooperatifimizden ürün ektirmeniz lazım dedik. Ektirildi mi? Hayır. Örnek köy ile alakalı bir çalışma var mı? Yok. Dördüncüsü de bu köyde tarihi bir çeşme, cami, tarihi bir eser varsa o dokuyu da canlandırın dedik ve dört ayaklı bir proje sunduk. Ama yapılanlar ortada! Seymen’e 5.000 ton asfalt dökmediler. Neden biliyor musunuz? Bu, Silivri Belediyesinin sorumluluğuna giriyor ve biz ara sokaklara asfalt dökemeyiz dediler. Yahu Yunanistan’a mı asfalt dökeceksin kardeşim? Örnek köy diye çıktın, büyük büyük billdoardlar astın ve Seymen’deki ara sokakları asfaltlamıyorsun. Seymen’e bir karış asfaltı çok mu görüyorsun? Seymen İSTAÇ’ın bütün kokusunu çekiyor. Var mı İSTAÇ’ın Silivri’de bir okulu, meslek lisesi, hastanesi, spor sahası, yüzme havuzu? Yok. Sen bütün negatif etkileri Seymen’e yükleyeceksin, hizmet etmeye gelince yok diyeceksin.” ifadelerini kullandı.