Başkan Yılmaz: 'Tarımsal faaliyetlerimizi kendi tırnaklarımızla 4.000 dönüme çıkardık'
Silivri'de İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından 'Kırsal Kalkınma Destekleri P Hibe Projesi' bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Başkan Yılmaz, 'Silivri Belediyesi olarak çiftçiye, hayvancıya, köylüye, kırsala ve kırsal kalkınmaya sonuna kadar destek olacağımızın altını çiziyorum' dedi.
Silivri İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından “Kırsal Kalkınma Destekleri %50 Hibe Projesi” bilgilendirme toplantısı yapıldı. Yaşar Kemal Sergi Salonunda gerçekleştirilen toplantıya; Silivri Kaymakamı Tolga Toğan, Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, İstanbul İl Tarım ve Orman Müdür Yardımcısı Alper Kocatürk, Silivri İlçe Tarım ve Orman Müdürü Nuri Ertuğrul, Silivri Ziraat Odası Başkanı Sabri Özer, meclis üyeleri, STK temsilcileri, muhtarlar, basın mensupları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve aziz şehitler anısına yapılan saygı duruşu ve okunan İstiklal Marşı ile başlayan toplantı kapsamında, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri tarafından Silivri'de faaliyet gösteren üreticilere “Kırsal Kalkınma Destekleri %50 Hibe Projesi” ile ilgili bilgiler verildi.
ERTUĞRUL: “ÇİFTÇİLERİMİZE DESTEK OLMAYA DEVAM EDİYORUZ”
Toplantının açılış konuşmasını yapan Silivri İlçe Tarım ve Orman Müdürü Nuri Ertuğrul, “Tarım ve Orman Bakanlığı ayni ve nakdi olmak üzere çiftçilerimizin bitkisel ve hayvansal üretimlerine her sene destek vermektedir. Çiftçilerimizin özellikle girdilerini azaltma noktasında mazot, gübre, hububat, ayçiçek, kanola ve prim destekleri sağlanmaktadır. 75 milyon TL'lik hububat desteğimiz cuma günü itibariyle hesaplara yattı. Aynı şekilde mazot ve gübre desteklerimiz de çiftçilerimizin hesaplarına yattı. Önümüzdeki günlerde de ayçiçeği, prim ve kanola destekleri çiftçilerimizin hesaplarına yatacak. Bakanlığımız, il ve ilçe müdürlüğümüz kendi hazırladıkları projelerle sebze fidesi ve yağlı tohum desteği noktasında da çiftçilerimize her sene destek oluyor. Yazılık ve kışlık fide noktasında geçtiğimiz dönem 800.000 adet fideyi çiftçilerimizle buluşturduk. İl ve ilçe müdürlükleri olarak her zaman çiftçilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.
ÇOLAK: “DÜNYANIN EN KALİTELİ VE EN SAĞLIKLI SÜTÜ SİLİVRİ'DE ÜRETİLİYOR”
Ertuğrul'un ardından konuşan genç üretici Oğuzhan Çolak, “Burada yerli çiftçiler olarak yer almaktan dolayı çok gururluyum. Ben aslında çiftçilik yapmayı düşünmüyordum. Ancak mezun olduktan sonra her geçen gün artan çiftçilik yaş ortalaması, yerli çiftçilerimizin bu kutsal mesleği bırakması ve beklenen küresel gıda krizi sebebiyle bu işe girmeye karar verdim. Bu kapsamda Ethem Bey Çiftliğini kurduk. Bu projeyi yaparken her zaman inovasyon ve teknolojiyi elimizde tuttuk. Çiftliğimizi kurarken Tarım ve Orman Bakanlığının hibe desteklerinden faydalandık. Çiftliğimizde şu an yüksek kalitede süt üretip piyasaya sunuyoruz. Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki; dünyanın en kaliteli ve en sağlıklı sütü Silivri'de üretiliyor. Tarım ve Orman Bakanlığının desteklerinden faydalanarak üretmeye devam etmeliyiz” diye konuştu.
ÖZER: “TARIM PROJELERİNDEN FAYDALANMAMIZ GEREKİYOR”
Çolak'ın ardından konuşma yapan Silivri Ziraat Odası Başkanı Sabri Özer, “Tarım ve Orman Bakanlığı çiftçilerimiz için çok önemli projeler gerçekleştiriyor. Üreticiler olarak bu projelerden faydalanmamız gerekiyor. Oğuzhan Çolak kardeşimizin içerisinde bulunduğu projeyi görmenizi isterim. Bu proje kapsamında Avrupa standartlarında 24 saat sağım yapılıyor. Bu proje anlatmakla bitmez. Herkesi projeyi yerinde görmeye davet ediyorum. Ne kadar maliyeti olursa olun, çiftçilerimizin projelerden faydalanması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
KOCATÜRK: “TÜRKİYE'DE NADİR GÖRÜLEN ÖRNEK PROJELERİ GERÇEKLEŞTİRDİK”
Özer'in ardından konuşan İstanbul İl Tarım ve Orman Müdür Yardımcısı Alper Kocatürk, “Devlet olarak kırsal kalkınma yatırımlarını yıllardan beri yapıyoruz. Öncesinde makine ve ekipmanla başladı. Sonra ekonomik yatırım ve daha sonra altyapı yatırımları olarak desteklemelerimiz devam etti. Tarımdaki girdilerin artmasıyla desteklemelerimizde de artışlar oldu. Bu zamana kadar belki de Türkiye'de olmayan desteklemeleri yaptık. Güneş enerjisi sistemiyle yapılan tarım sulamaları ve hayvancılık işletmelerindeki soğuk hava depoları gibi Türkiye'de çok nadir görülen örnek projeleri gerçekleştirdik. Desteklemelerimizin amacı; teknolojiyi çiftçilerimizin ayağına götürmek, istihdam sağlamak ve kaliteli ürünlerin üretilip tüketiciyle buluşturulmasını sağlamaktır. Gerçekleştirdiğimiz desteklerle her zaman çiftçinin yanında olduk. Aynı şekilde iyi günde de kötü günde de çiftçimizin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.
BAŞKAN YILMAZ: “TÜRKİYE'YE ÖRNEK OLDUK”
Törende bir konuşma yapan Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, “Tarım ve Orman Bakanlığımızın ‘Kırsal Kalkınma Destekleri %50 Hibe Projesi' kapsamında sizlere vereceği hibe desteklerinin nasıl kullanacağı ve bu desteklerden kimlerin faydalanabileceği gibi konuların ele alınacağı toplantıda sizlerle bir aradayız. Ülkemizde ve ilçemizde tarımın, hayvancılığın desteklenmesi amacıyla verilen bu önemli proje için Tarım ve Orman Bakanlığımıza, İl, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüze çok teşekkür ediyorum. Silivri'mizde faaliyet gösteren çiftçilerimizin ve sürdürülebilir tarımın desteklenmesi amacıyla hayata geçirilen bu projeler tarımsal üretimin geleceği açısından hayati önem taşıyor. Silivri Belediyesi olarak göreve geldiğimiz günden beri ısrarla Silivri'nin en büyük marka değerinin tarım ve tarımsal üretim olacağını ve Silivri'nin bir tarım kenti olması gerektiğini söyledik. Tüm Türkiye'de örnek gösterilen, öncü çalışmalar yapan ve herkese önder olan bir tarımsal kalkınma modelinin herkese gösterilmesi gerektiğini ifade ettik. Silivri'de kimin ektiği belli olmayan yerleri belediye eliyle biz ekeceğiz dediğimizde; ‘Yapamazsın başkan, batarsın başkan, belediye eliyle bu iş olmaz başkan ve kamu personeliyle bu işi beceremezsin başkan' diyenler oldu. Ama biz inatla, kararlılıkla, azimle, hiç kimseye kulak asmadan ve hiç kimseden bir medet ummadan kendi tırnaklarımızla 300 dönümle başlattığımız tarımsal faaliyetlerimizi bugün 4.000 dönüme çıkardık. Şu an 4.000 dönümde yerli ve milli tarım politikasıyla ve Türk tohumuna güvenerek bir hikâye yazma yolunda başarıyla ilerliyoruz” diye konuştu.
“SİLİVRİ'DE YÜZDE 85 ORANINDA SERTİFİKALI EKİM DİKİM YAPILIYOR”
Türk tohumculuğunun önemine vurgu yapan Başkan Yılmaz, “Tarım ve Orman Bakanlığı sertifikalı tohum öneriyor. Sertifikalı tohum demek rekoltenin yukarıya çıkması demektir. Sertifikalı tohum kullanıldığı zaman dönüm başı alınan ürünün kalitesi ve miktarı artıyor. Aynı zamanda hem ülke ekonomisi hem de çiftçilerimizin ekonomisine katkı sağlanıyor. Trakya Tohumcular Derneği Başkanının verdiği bilgiye göre; tüm Türkiye'de tohumluk arpa noktasında sertifikalı tohumla ekilen arpa yüzde 5'lere tekabül ediyor. Avrupa'da bu oran yüzde 50'lere çıkarken Silivri'de ise yüzde 85 oranında yerli ve milli Türk tohumu ekiliyor. Ayçiçek ekiminde ise tüm Türkiye'de ekilen ayçiçek tarlalarındaki yerli ve milli Türk tohumu oranı yüzde 5'tir. Yüzde 95 de Gazze ve Filistin'de katliam yapan İsrail'in tohumdan oluşuyor. 2 yıl önce Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezimizde (TÜRAM) Tekirdağ İl Tarım Müdürlüğü, Trakya Kalkınma Ajansı, Trakya Tohumcular Derneği ve Silivri Belediyesinin ortaklığıyla bir Ar-Ge çalışması yaptık. 8 çeşit yerli ve milli Türk Ayçiçek tohumunun deneme ekimini gerçekleştirdik. Oradan aldığımız sonuçla Silivri Belediyesi olarak 1.200 dönüm arazimize yerli ve milli ayçiçek tohumu ekmeye karar verdik. Sonucunun ne olacağını hiç düşünmeden TR-2242 isimli yerli ve milli ayçiçek tohumunu 1.200 dönüm arazimize ektik. Geçtiğimiz yıl bizim dağıttığımız tohumdan sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) de aynı tohumdan dağıttı. Bu yıl da ayçiçek tohumumuzu 1.000 dönümde ektik ve cebimizden 5 kuruş çıkmadan 75.000 litre yağ elde ettik. Bu 75.000 litre yağı da dar gelirli ailelerimizle paylaştık” ifadelerini kullandı.
“20 DÖNÜM ŞARTININ KALKMASI LAZIM”
İBB'nin 20 dönüm şartıyla ilgili kılını kıpırdatmadığını belirten Başkan Volkan Yılmaz, “Ben, Silivri Belediye Başkanı olmamın yanı sıra İBB Meclisinde de Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekiliyim. Partim adına orada ben konuşuyorum. Silivri ilçe meclisimizde 20 dönüm şartının kent tarımının önündeki en büyük fren ve en büyük set olduğundan hareketle bir dizi çalışmalar yaptık. ‘Bir aile işletmesi seracılık veya küçükbaş hayvancılık yapacaksa bunun önünü açmamız lazım' dedik. Çiftçilerimiz serayı kaçak yapmak zorunda kalmamalıdır. Çiftçilerimizin sera beziyle ilgili desteklemeleri İl Tarım Müdürlüğünden alamama gibi bir durum olmamalıdır. Meclis toplantısında 3 dönüm sera, 5 dönüm küçükbaş, 8 dönüm büyükbaş olmalı diye bir tavsiye kararı aldık ve İBB'ye ilettik. Mecliste üstüne basa basa bu konuyla ilgili konuştum. Ama ne hikmetse İBB'de 1/100000'lik plandaki bir plan notundan dolayı bugün Silivri'de çiftçilik ve hayvancılık yapan vatandaşımız bir ahır, sera veya bir dam yapamıyor. Bu 20 dönüm şartı niye getirilmiş biliyor musunuz? Tarım toprakları işgal edilmesin diye getirildi. Deri koltuklarla oturarak kaçak yapıyı engellemeyiz. Kontrol mekanizması kurup, yasaları işletip ve cesaretle üzerine giderek kaçak yapıları yıkabiliriz. İl Tarım Müdürlüğü, Kaymakamlık, Ziraat Odası, Belediye ve şehirdeki bir komisyon marifetiyle denetimlerin yapılması kaydıyla İBB'deki bu 20 dönüm şartının kaldırılması lazım. 5 yıldır Silivri Belediyesi olarak biz İBB'ye derdimizi anlatamadık. Bu konuyla ilgili kıllarını kıpırdatmadılar. İnşallah bu konu siyasi mülahazalardan uzak bir şekilde çözüme kavuşur” dedi.
TOĞAN: “TÜRKİYE'NİN EN VERİMLİ TOPRAKLARINA SAHİBİZ”
Başkan Yılmaz'ın ardından konuşma yapan Silivri Kaymakamı Tolga Toğan, “Silivri olarak Türkiye'nin en verimli topraklarına sahibiz. Mikroklimatik özelliklere sahip olan bir coğrafyada yaşıyoruz. Yağış olmadığı zaman bile poyraz rüzgarının etkisiyle belli bir verim düzeyini garanti eden bir coğrafyada yer alıyoruz. 430.000 dönüm ekilebilir ve dikilebilir bir arazimiz var. Bulunmaz bir jeopolitik konumda duruyoruz. Yağımız ve unumuz var. İş helva yapmaya kalıyor. Bu nedenle gençlerimizin bu işin içerisinde mutlaka olması lazım. Köylere ve kahvelere gittiğimizde neredeyse 70-80 yaşlarının üzerinde insanlarımızın tarım ve hayvancılık ile uğraştığını, gençlerimizin ise bu işe çok mesafeli davrandığını görüyoruz. Gençlerimizin asgari ücretle bir fabrika veya iş yerlerinde çalıştığını görüyoruz. Ekonomik getiri hesabı yapmak gerekirse tarlasında, bağında ve bahçesinde uğraşan insanlarımızın daha fazla gelir getirici işle uğraştığını görüyoruz. Gençlerimizi bu topraklara sahip çıkar nitelikte yönlendirmemiz lazım. Herkes üniversite mezunu olacak, asker, polis, mühendis ve doktor olacak diye bir şey yok. En az bu meslekler kadar gelir getirici ve saygın bir meslek olarak tarım ve hayvancılık bu topraklarda gençlerimizi bekliyor” diye konuştu.