Başkan Yılmaz: 'Artık Kaybedecek Zamanımız Yok'
1-7 Mart Deprem Haftası nedeniyle düzenlenen 'Deprem Gerçeği Üzerine Silivri'de Yapılan Hazırlıklar' konulu kamuoyu bilgilendirme toplantısında konuşan Başkan Yılmaz, 'Muhtemel depremlere hazır olmak adına gerekli olan güç birliğini sağlamalıyız. Artık kaybedecek zamanımız yoktur.' dedi.
Silivri Belediyesi tarafından 1-7 Mart Deprem Haftası nedeniyle ‘Deprem Gerçeği Üzerine Silivri'de Yapılan Hazırlıklar' konulu kamuoyu bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Önder Yılmaz Sahnesinde gerçekleştirilen toplantıya Silivrililer yoğun ilgi gösterdi. Toplantıda Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, doğal afetlere karşı alınması gereken tedbirleri ve Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin boyutunu anlatan detaylı bir sunum yaptı. Başkan Yılmaz ayrıca, deprem bölgesine Silivri'den yapılan yardımlar hakkında kamuoyunu bilgilendirdi.
“DOĞAL AFETLERE TEDBİR ALMAK KONUSUNDA KAYBEDECEK ZAMANIMIZ KALMADI”
Deprem Haftası nedeniyle düzenlenen toplantıda konuşan Başkan Yılmaz, “Huzur; tarih boyunca en fazla ihtiyaç duyulan, ulaşılması en çok arzu edilen insani hal ve hissedişin soyut tezahürüdür. İnsanım diyen herkes huzuru arar. Huzur tıpkı ekmek gibi, su gibi, hava gibi, hürriyet gibi, güvenlik gibi ‘insanım' diyen herkesin hakkıdır. Aklı başında her insanımız huzur ister, huzurlu bir hayat bekler. Huzurun yokluğu insanların hayata bağlılığını ve yaşama sevincini vahim düzeyde etkilerken, bu durumun da ‘akıl, gönül ve maneviyat' ekseninde değerlendirilmesi gerekmektedir. Son birkaç yıldır peş peşe yaşadığımız felaketler milletçe hepimizin ufkunu karartıyor, buna bağlı olarak da huzurumuzu bozuyor. Maruz kaldığımız olaylar, acı veren hadiseler, gönlümüzü ve yüreğimizi yaralayan facialar her birimizi huzursuzluk dünyasına sevk ediyor. Peki ne yapacağız? Başımızı iki elimizin arasına alıp ah vah mı edeceğiz? Oturup yas mı tutacağız? Enseleri mi karartacağız? Yoksa yüce Allah'ın bizlere lütfettiği aklı bilimsel gerçeklerin farkında olarak mı kullanacağız? İnsan-mekân, insan-çevre, insan-insan ilişkisini tam kurgulamak için daha kaç deprem yaşamalıyız? İnsan kaynaklı hataları sıfırlamak için daha kaç tane deprem görmeliyiz? Depremler ve diğer doğal afetler bundan sonra da kaçınılmaz bir şekilde yaşanacaktır. Maalesef bundan kaçış yoktur. İşin özünde, depreme ve ilgili yönetmeliklere uygun, dayanıklı bina yapmaktan başka ikinci bir seçenek de yoktur. Yaşadığımız felaketlerden çıkarmamız gereken derslerle; daha güvenli, daha huzurlu, daha sağlam, daha sağlıklı bir geleceğin temelini hep birlikte inşa etmek mecburiyetindeyiz. Bilim insanlarının İstanbul için söylediği felaket senaryolarını dikkate almalıyız. Muhtemel depremlere hazır olmak adına gerekli olan güç birliğini sağlamalıyız. Hep birlikte önce tedbir alıp, sonra tevekkül etmeliyiz. Artık kaybedecek zamanımız yoktur. Makul ve mühim olan davranış kalıbı; kendimize dönebilmek, birbirimizin can beraberi olabilmek, iç muhasebeyi yapabilmektir. Bir araya geldiğimiz bu toplantının muhtevası, deprem gerçeği üzerine yapılması ve hareket edilmesi gereken hususların hatırlatılması ve bir kez daha idrak edilmesidir.” dedi.
“SİLİVRİ'DEN DEPREM BÖLGESİNE 162 TIR GÖNDERDİK”
Başkan Volkan Yılmaz Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 10 ili etkileyen 7,7 büyüklüğündeki depremin boyutunu anlatan bir sunum yaptı. Ardından Silivri'den deprem bölgesine yapılan yardımlarla ilgili hazırlanan sunum üzerinden açıklamalarda bulunan Başkan Yılmaz, “Asrın Felaketi diye nitelendirdiğimiz depremin boyutlarını, etki alanını ve yıkıcı özelliğini ortaya koymamdaki amacım; 10 ilde arama kurtarma, beslenme, barınma vb. ihtiyaçlarının ne kadar güç, zor ve çetin olduğunun altını çizmektir. Bu koşullarda daha depremin ilk saatlerinde gün ışır ışımaz; ‘AFAD nerede, Kızılay nerede, belediyeler nerede' diye yaygara koparmak yerine, bizlere yakışan ‘ben buradayım, biz buradayız, Türk milleti burada' demek değil midir? Ayrışarak, bilgi kirliliği yaparak, dezenformasyon yaparak mı yoksa birleşerek, el ele vererek, dayanışarak mı depremin yaralarını sarabiliriz? Şüphesiz ki ‘anımız bir, acımız bir, yeminimiz bir' diyerek tüm problemleri bir bir aşarız. Dayanışma ve yardımlaşma hissiyatı bir yandan gönüllerimizi birleştirirken, diğer yandan ortak hedefler doğrultusunda gövdelerimizi kenetlemektedir. Felaket bölgesinde ister istemez bazı eksiklikler ve yetersizliklerin vuku bulması normaldir, olağandır. Ama hiçbir vatandaşımız kimsesiz ve sahipsiz değildir. Devlet ve millet el ele tüm unsurlarıyla deprem bölgesindedir ve mağdur vatandaşlarımızın yanındadır. Biz de depremin ilk saatlerinden itibaren ‘Biz yaparız' dedik. Yardıma o mu koşar, bu mu koşar demeden ‘Biz koşarız' dedik ve koşar adımlarla deprem bölgelerine gittik. Şimdi bir Silivrili olarak gurur duyduğum çalışmalarımızı sizlerle paylaşmak istiyorum: ‘Anımız Bir, Acımız Bir' sloganıyla depremin yaralarını sarmak için ilk günden itibaren yola koyulduk. Hepinizin de yakından takip ettiği üzere saat 06.00 sularında Silivri Arama Kurtarma (SAK) ekibi, AFAD arama kurtarma ekipleriyle Adıyaman uçağına binen ilk ekipler arasındaydı. Ben buradan Sayın İlçe Kaymakamımız Tolga Toğan'a teşekkür etmek istiyorum. Gerçekten çok uyumlu ve verimli bir çalışma gerçekleştirdik. Silivri'mizden iş insanlarının, Silivri'de yaşayan vatandaşlarımızın, derneklerin, spor kulüplerinin, meslek odalarının, kısacası Silivri'de yaşayan bütün insanlarımızın ortak dayanışmasıyla, 162 yardım tırını deprem bölgesine ulaştırdık. Bölgeye gönderilen yardım tırları konusunda Silivri, 162 tır ile en üstte yer alan belediye oldu. İki tane mobil mutfağımızı bölgedeki yemek ihtiyacının karşılanması için aşçıları ve personelleriyle beraber bölgeye ulaştırdık. 18 arama kurtarma personelimiz, 96 Destek AFAD Gönüllüsü arkadaşımız, 84 teknik personelimiz, 14 belediye personelimiz ve 356 gönüllü vatandaşımız afet bölgesine ulaştı. Silivri'de yaşayan 562 hemşehrimiz deprem bölgesinde bilfiil görev yaptı. 67 binek araç, 16 kamyonet, 19 minibüs, 16 kamyon, 14 kepçe, 2 jeep-karavan ve 8 ekskavatörü bölgeye sevk ettik. SAK ekiplerimiz 5 tane vatandaşımızı canlı olarak enkaz altında kurtaran ekiplerle birlikte çalıştı. Hatay'ın Belen, Kumlu ve Defne ilçelerine içerisinde yemekhaneleri, sosyal alanları, çocuk parkları ve çocuk kütüphaneleri bulunan 300 çadırlık 3 çadır köy kurduk. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Silivri'mizde bir program yapmayı düşünmüyoruz. Bugünü, Hatay'daki çadır köylerimizde kalan depremzede hanımefendiler ile kutlayacağız. Belediyemizin meclis üyelerini ve tüm siyasi partilerimizin ilçe başkanlarını bu ziyaretimize davet ediyorum.” ifadelerini kullandı.